I Kaç yol var yürünebilir? Kaç gece biter gün doğar insan ömründe Kaç kere tutulur Güneş Kaç kere tutulur insan,…
Ölesiye bekliyorum
Kadıköy’e yanaşan uçan kahkahaların içinden
Tüm gürültülerine rağmen
mutsuz sessizlikleri ile başbaşa inen
insanların arasından
insanca inişini.
ve baş ağrısı bir lodosun
saçlarını okşayışını…
Umut;
Fakiriz ya ye babam ye
Küçükyalı tren istasyonun yanı
ortada soba, kömür sobası, kara kara
geçen yıllara özlem gibi yanıyor
…
Kırmızı dantelasını giymiş bir çıngırak sesi
Sokak çocuklarının en büyük eğlencesi
Hep bir ukte ile geçti adımlarımın önünden
Çabuk büyüyüp sarkamadan kapı demirlerinden.
Bir tek düşün yetiyor
ve tüm mevsimler bahara dönüyor
Geçişini bekliyor kod adı Tırmık
ne cins ne de değerli sokak kedisi
…
Sevgilimizle izleyemedik güneşin ne doğuşunu ne de batışını, bazılarımız sevdi bazılarımız sevildi, bazılarımız bildi, bazılarımız bilmedi,
bildiklerimizden çoktu tabi ki bilmediklerimiz, inandık, bazılarından daha az inandık diye suçlandık…
Haliç’te akşam güneşiydi dudakların
Uzaklardan seyreylemekle geçti ömrüm
…
…
Sonra, küçük elleri ve küçük ayakları ve
küçük yürekleri ile kocaman çocuklar
şap şap vura vura yerde ki sulara
…
…
aç değilim, açıkta değilim
karni tok, sırtı pek sayılırım
…