Ölesiye bekliyorum
Kadıköy’e yanaşan uçan kahkahaların içinden
Tüm gürültülerine rağmen
mutsuz sessizlikleri ile başbaşa inen
insanların arasından
insanca inişini.
ve baş ağrısı bir lodosun
saçlarını okşayışını…
Umut;
Fakiriz ya ye babam ye
“Hayata olduğu gibi, savaşa da tamamen hazırlıklı olmak her zaman imkansızdır. Kılıcını yakın tut ve hareket etmeye devam et.”
Kırkayak yürüdü
Kırk ayak yürüdü…
gel sevgilim.
Akşamüstü şarabından doldurdum sana
Yorgun elleri ile cigarasını saran
alnı terli bir bağ işçisi güneş
çekiliyor dağların ardından.
Unesco’nun yaratıcı şehirler ağı listesine gastronomi alanında girmeyi başarmış bir şehir; Gaziantep.
“Sana sanat soracak olsam bana okuduğun kitapları satmaya kalkacaksın. Michelangelo hakkında çok şey biliyor musun, çalışmalarını, politik etkilerini, papayla ilişkilerini, cinsel tercihini, bütün çalışmalarını söylersin ama Sistine Kilisesi’nin kokusunu söyleyemezsin çünkü oraya gerçekten gidip o güzel tavana bakmadın, görmedin…”
Film için çok iyi oyunculardan oluşan bir kadro demeye gerek yok zannedersem, hepsi yakın dönemin en iyi oyuncuları. Artı hem oyunculuk hem de güzelliği ile Marion Cotillard var ki daha ne olsun. Bu kadro bırakın 2 saat 20 dakika, 4 saat ekranda kalsa sıkılmadan izleyeceğiniz bir film olur zaten. Burada da bu durum söz konusu sıkılmaya fırsatınız olmuyor. Peki neden filme 7.4 verdim.
Film boyunca Howard mafyadan kaçar, müşterilerden kaçar, eski karısından kaçar, yeni sevgilisinden kaçar. Kaçar da kaçar. Sürekli aktif olan bir kamera ile birlikte bizde bu kaçışa ortak olurken bir tarafımızda bizim burada ne işimiz var der. Zira bizlerde ki genel ahlak anlayışı ile baş kahramanın ki ve hatta filmin tüm karakterlerinin ki asla uyuşmaz.
Sevdim seni
Küçük dünyama büyük düşler koyacak kadar
büyük düşlerimde küçük dünyalar kuracak kadar