I Kaç yol var yürünebilir? Kaç gece biter gün doğar insan ömründe Kaç kere tutulur Güneş Kaç kere tutulur insan,…
Ölesiye bekliyorum
Kadıköy’e yanaşan uçan kahkahaların içinden
Tüm gürültülerine rağmen
mutsuz sessizlikleri ile başbaşa inen
insanların arasından
insanca inişini.
ve baş ağrısı bir lodosun
saçlarını okşayışını…
Umut;
Fakiriz ya ye babam ye
Kırkayak yürüdü
Kırk ayak yürüdü…
gel sevgilim.
Akşamüstü şarabından doldurdum sana
Yorgun elleri ile cigarasını saran
alnı terli bir bağ işçisi güneş
çekiliyor dağların ardından.
Sevdim seni
Küçük dünyama büyük düşler koyacak kadar
büyük düşlerimde küçük dünyalar kuracak kadar
Kimse tanımadan geldi
kimse bilmedi
öldüğünü
Bir pazar akşamı
Oysa
ne yağmur yağıyordu
ne balıklar rakı şişesindeydi
Ne de bir türkü çalıyordu radyolar.
Küçükyalı tren istasyonun yanı
ortada soba, kömür sobası, kara kara
geçen yıllara özlem gibi yanıyor
…
Kırmızı dantelasını giymiş bir çıngırak sesi
Sokak çocuklarının en büyük eğlencesi
Hep bir ukte ile geçti adımlarımın önünden
Çabuk büyüyüp sarkamadan kapı demirlerinden.
…
paylaşın yerleri yerle bir edilmiş yerleri
her zaman korkmadan ıslanır bedenleri
bulutların üzerinde kar topu oynanayanlar
…