Gökyüzüne meydan okuyan devasal büyüklüğü ve toprağı sarıp sarmalamış kökleri ile çınar ağacı, bulutlarla şakalaşıyor, rüzgar ile türkü söylüyordu. Kolunda…
I “Günler geçip gidiyor. Küçük uğraşlar büyük zamanlar alıyor. Anlamlı, anlamsız diye ayıramıyorum akıp giden hayatı. Büyük bir kısmının anlamsız…
Kelebekler aforizması ile aramızda belli bir saygınlığa ulaşmışlığı da olmadı değil. “Kelebekler en fazla bir hafta yaşar, zaman aynı zamandır. Biz insanlara da onlara da. Bir kelebek olmadan sorgulayamazsın süreyi.” Sıtkı Sıyrıldı, hayretler içindeydik.
Rıfkı deli, deli ama öyle böyle deli değil, kimse cesaret edipte bir şey diyemez, vurdumu dört adamı devirdiği rivayettir söylenir. Rıfkı ile ilgili anılarını yazsa mahalleli tüm çocuklar kitap olur, İnce Memed’den kalın, cilt cilt kitap. O yüzden sadece bir tanesini yazıyorum. O seneyi…
Bir zamanlar bir güvercin varmış. Tüm güvercinler gibi bir güvercin. Tüm güvercinler gibi uçup, tüm güvercinler gibi yürürmüş. Bizim güvercinin büyük bir sıkıntısı varmış. Tüm güvercinler, su içerken akislerine bakıp, kendilerini beğenirken ya da uçup kanatlarını gururla açarken ve ya şöyle kafalarını kanatlarının arasına sokup kaşınıp sonra etrafa mağrur mağrur bakınırken…
-Kapatın şu musluğu, uyuyamıyorum. (şıp şıp şıp…) Damlalar gözbebeklerime yıldırım gibi düşüyor, yüreğim yanıyor, beynim damlaya damlaya göl olmuş öyle işliyor.
…
Hayata dair ukalalık yapmak bizim haddimize değil tabi ki. Bu işi yapacak entel, entelektüel bir çok aydın, filozof, yazar, şair mevcuttur sanırım. Hem “ben” kimim ki?
…
-Biraz, biraz olsun ışık veremez misin? -Hayır. Işık yok sana. Karanlığa mahkûmsun sen. -Mahkûm mu! Seviyorum karanlığı. Onu seçen benim…
Uçaktan atladım gene, çok yorgunum, tam onbin metre yüksekten boşlukta süzüldüm. Kollarımı çırpıp durdum, kuş gibi uçmak için. Yer çekimi…
Kadim dönemlerden gelen bir gelenek ile belli yıllarda özel bir çocuk doğar. Bu özel çocuğa daha doğmadan evvel özel bir…